15 Temmuz 2016 Şehit haberlerini her gece izlediğimiz ve üzüldüğümüz ocaklarına ateş düşen ailelerin acısını yüreğimizde hissettiğimiz sıradan bir geceydi saatler 10.00 suları insanın aklına gelmeyen jetlerin kulakları tırmalayan uçuşlarıyla ne olduğuna anlam veremediğimiz bomba sesleriyle ‘acaba savaşa mı girdik’ cümlelerini kurduğumuz ve ‘Allah korusun devletimizi ve milletimizi’ dediğimiz korkunç uzun bir kara gündü!
Aklımızın almadığı olayları yaşıyorduk!
Bazı kanalların lay lay lom proğramları dışında halkın haber
alma hakkı çerçevesinde sanki bir film izler gibi an ve an olaylardan bir
askeri darbenin olduğunu, bombaların atıldığını ve ülkenin karanlığa giden bir
yolda ilerlediğini görmek, yaşamak, endişe etmek dışında anlatılamayacak bir
duygu karmaşasıydı!
Anlamaya çalışırken 80 darbesini yaşayanlar endişe etmekte çok
haklıydı! Çünkü en kötü yönetimler demokrasi işliyorsa düzeltilebildiği için
darbeden daha iyiydi! Çünkü darbelerin böyle bir alternatifi kesinlikle
olmazdı!
Geceye döndüğümüzde akıl almaz görüntülerle can pazarı
yaşanıyordu! FETO örgütüne mensup bir grup asker tarafından ülkemizde darbe
girişiminde bulunduğunu öğrenmiş olduk! Güçlü devletimiz, emniyet güçlerimizle
övünürken camilerden sela verilerek halkın sokaklara çıkması anons edilmesi
oldukça olayın rehavetini gösteriyordu!
Yıllarca terörle mücadele eden polis bizim, asker bizim
çocuklarımız, evlatlarımızdı! Her birinin acı haberleri yüreğimizi dağlıyordu
ki, çıldırmak içten bile değildi neydi bu kanlı gün! Kime hizmetti!
Peki, emniyetimiz ve askerimiz bu konuda yetersiz mi kalmıştı?
İyi
niyetle sokağa çıkan vatandaşlarımızın haricinde bu işi provoke edecek eli
silahlı, palalı vs. insanların da olabileceği neden düşünülmedi? Sorunun çözümü
halkı sokağa dökmek miydi? Bunun tehlikeli bir iş olduğu ve provokasyonlara
sebep olabileceği düşünülmedi mi?
Ve
nitekim de korkulan oldu!
Bizleri derinden üzen ‘en büyük asker bizim asker’ diyerek
uğurladığımız eli kınalı kuzuların tatbikat bahanesiyle emir verilen 19-20
yaşlarında ki Mehmetçiklerimiz, kahraman evlatlarımız meydanlara çağrıyla gelen
eli sopalı, cübbeli, sarıklı, sakallı gözü dönmüş kontrol edilemeyen kişilerce
tekbir sesleriyle katledilmeleri ve insanlık dışı davranışlara maruz kalmaları
vicdanlarımızı yaralamıştır!
Bu tipler demokrasi için mi demir çubuklarla ve palalarla saldırdılar?..
Her ne kadar darbeye sebep olanlar kadar bu kendini bilmezler de
yargı önünde hesap vermelidir!
Darbenin her türlüsüne hayır diyen bu millet zaten darbecilerin
yanında yer almazdı!
Askerle asker, askerle polis, askerle vatandaşı karşı karşıya
kim getirdiyse muhakkak cezasını çekmelidir!
Ülkemizde başarılı olamayacaklarını bile bile bir darbe girişimi
oldu olmasına da arkasında da birçok sorular bırakmadı da değil!
15 Temmuz kara ve kanlı bir gün olarak tarihin kara sayfalarında
yerini alacaktır!
Demokrasi mücadelesinde siyasi partilerin de ortak bildirisi
halkı birleştirici olmuş ve kumpasçılarla, sokak çakallarının daha fazla zarar
vermeleri önlenmiştir!
En önemlisi ise; vatansever ordu mensuplarının darbecilerle
hareket etmemesi bu darbeyi başarısız kılmıştır!
Gün demokrasiden yana olma günüdür!
Bu olay göstermiştir ki, her ne kadar güçlü olursa olsun iktidarın
muhalefetle kesinlikle uzlaşmaya ihtiyacı vardır!
Darbe ülkeyi ileriye götürmez geriletir!
Darbe girişimi sonrası uygulamalar Cumhuriyetin değerlerine ve
demokrasiye bağlılığa dönüşmezse Parlamenter sistemin güçlendirilerek demokrasi
de ileri atılımlar atılmazsa ülke büyük bir kaosun içine sürüklenir!
Bakalım bu demokrasi savaşını iktidar nasıl verecektir!
Darbe girişimini gerçekleştiren komutanlar bir bir göz altına
alınmaktadır. Bunun yanı sıra listeler halinde diğer kurum ve kuruluşlardan da
gözaltılar devam etmektedir. Umarım titizlikle inceleme yapılır!
Devlet halkına karşı sorumludur ve onu germek yerine rahat bir
yaşam ortamı sağlamak zorundadır. Devletimiz emniyetiyle, askeriyle güçlü olmak
zorundadır ve öyle olduğundan da kuşku duymamamız gerekir.
En kısa zamanda ordumuz üzerinde ki olumsuz algılar yok edilip
ülke savunması için hazırlanmalıdır!
Güçlü ordu, güçlü devlet demektir!
Türk Milleti için kutsal olan Peygamber ocağı denilen kahraman
Türk ordusunun yıpratılmasına izin verilmemelidir! Kahraman bir milletin
kahraman evlatlarına Türk Ulusu her zaman sahip çıkacaktır.
Darbe girişiminden sonra yeni bir sürece giren Türkiye anti
demokratik uygulamalara meydan vermeden hukukun üstünlüğü ilkesiyle,
değerlerine, ulusun bölünmez bütünlüğüne, demokrasiye, adalete ve en önemlisi
farklılıklarıyla birlikte çağdaş bir anlayışla ayrışmadan yaşamak için ilk önce
siyasilere ve tüm halka büyük görevler düşmektedir.
Bu ülke bizim ve birlikte yaşamak zorundayız!
Çeşitliliğimiz zenginliğimizdir!
Her gece meydana inme çağrıları halk üzerinde psikolojik baskı
unsuru olup siyasi şova dönüşmesine izin verilmemelidir!
Demokrasiyi korumanın yolu demokrasiyi güçlendirmekle olur!
“Türk milleti
milli birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir.”M.Kemal ATATÜRK
SON SÖZÜM: 15 Temmuz’da ki darbe girişiminden ders
çıkarılmaz ve gereği yapılmazsa cennet ülkemizin geleceği olamaz! Ülkemi
seviyorum ve geleceğimizden endişe duyan duyarlı bir yurttaş olarak tüm bu
düşüncelerim sadece ülkemin bir kaos ortamına sürüklenmesinden kaygı duyduğum
içindir ve bu benim yurttaşlık görevimdir!
Türk Ulusuna geçmiş olsun der, şehitlerimize
Allah'tan rahmet, kederli ailelerine sabır, yaralılarımıza da acil şifalar
dilerim.
24.07.2016
Nermin AYDINLI
Yorumlar
Yorum Gönder